Evlilik ilginç bir şey…
Evlenmeden önce aklım 5 karış havadayken bana diyeceklerdi ki.. (ben de hayatta inanmam diyecektim tabii.) 1.) Yemek yapmayı öğreneceksin…
2.) Çamaşır yıkayacaksın, çamaşır makinesinin nasıl çalıştığını öğreneceksin. Hatta hangi çamaşırı kaç derecede yıkaman gerektiğini filan bileceksin yani..
3.) Markete gittiğinde saç spreyi, şampuan ve birtakım bayansal nesnelerin dışında çamaşır deterjanı, bulaşık makinesi tuzu, zeytinyağı filan alacaksın..
4.) Birlikte olduğun kişi erkek arkadaşın değil, kocan olacak! Artık onunla dışarı çıkarken ay ne giysem, nasıl makyaj yapsam, acaba kuaföre gitsem mi diye düşünmeyeceksin… Hatta dışarı çıkmak istemeyeceksin, amaaan evde oturalım dışarıdan yemek siparişi verelim diyeceksin.. Ne gerek var makyaj yapmaya süslenmeye değil mi ama?
5.) Bir erkekle aynı evde yaşayacaksın. Onun yanında makyajsız, paspal, rezalet vaziyetlerde gezineceksin. Onunla aynı odadayken kazayla gözün aynaya takılırsa “aman tanrım, ben nasıl bu halde onun yanında durabiliyorum?” diye düşünüp, yine de eline bir tarak alıp saçını taramak aklına gelmeyecek… Laf olsun diye “Ne çirkinim di mi hehehe” diyeceksin, o da diyecek ki ” hayatım ben seni her halinle seviyorum.” Sen de mutlu olacaksın, doğruyu söylüyor ya!
6.) Eşin zaman içinde göbekli bir adama dönüşürse kafayı takmayacaksın. Hatta göbekli olmanın ona yakıştığını düşünmeye başlayacaksın. Hehe. Göbeksiz erkek balkonsuz eve benzermiş ya o bakımdan.
7.) Eşinden iltifat geldiğinde o kadar etkilenmeyeceksin, onun fiziksel görünümünle ilgili ne düşündüğü artık seni o kadar ilgilendirmeyecek çünkü… Zaten o seni her halinle sevmek zorunda ya. İyi günde kötü günde diye söz verdi zamanında.. Kendi kaşındı, yapacak bir şey yok…
8.) Özel günleri hatırlamak, o gün değişik bir şey yapmak için heyecan duymak, plan yapmak gereksiz gelecek.. Her gün beraber değil misiniz ki zaten? Ya her gün özeldir, ya da her gün sıradandır. O da size bağlı tabii ki..
9.) Sana hediye aldığı zaman “acaba hangi kredi kartıyla aldı, umarım taksit yaptırmamıştır..” filan diye düşüneceksin. Halbuki şöyle düşünmen gerekirdi: “ayyy canım kocacığım bana hediye almış!” Hediyenin fiyatı dahil her türlü detayını bilirsen, hediyenin ne anlamı var ki . Zaten ben hediye almayı da vermeyi de gereksiz bulurum. (ben ne tür bir kadınım böyle ki?)
10.) Kendini onun yanında güvende hissedeceksin, ne kadar kadınla erkek eşittir diye düşünürsen düşün, eşit olmadığınız bazı konular olduğunu kabul ettiğini fark ederek, şok geçireceksin. Ama bunun da keyifli bir şey olduğunu, tadını çıkarmak gerektiğini düşünmeye başlayacaksın. Her kadın sahiplenilmeyi ve korunmayı sever ve bundan mutlu olur. En feminist şahsiyetin bile içinde böyle duygular vardır. Ama inkar eder…
1
1.) Bir erkeğin eşi olmanın gururunu yaşayacaksın.. Ait olma duygunu tatmin edeceksin.. “Eş” kelimesinin değerini bileceksin, bu sorumlulukla yaşamanın güzelliğini anlayacaksın.. Nereye kadar başı boş yaşayabilir bir insan..
12. Anne olmak isteyeceksin.. Ve giderek bu fikre alışacaksın, sana o kadar uzak ve imkansız gelmemeye başlayacak. Bebek patikleri gözlerini yaşartınca önce şaşıracak, sonra da bunu gerçekten ne kadar istediğini düşüneceksin.. Ama yine de korkacaksın, o ayrı.. Hayatta yapacak o kadar çok şey var ki..
Yaşlandığında yalnız olmayacağını bilmek sana güven verecek. Uzun vadeli planlar yapmaya başlayacaksın ve bu planlarda “ben” değil, “biz” olarak yer alacaksın. Bu da seni içten içe mutlu edecek..
Seni seviyorum kelimesini duymaktan çok, bu cümleyi onun yüzünden okumayı öğreneceksin. Zaten bu daha güzel bir şey. Boş lafın anlamı yok.
16.) Telefonda “Eve gelirken ekmek ve süt alsana” diyeceksin.
Ve hatta doğru kişiyle olduğu zaman ÇOK GÜZEL VE ANLAMLI...
İlk zamanların o canım cicim aşkım bebişim balım böcüğüm zamanları geçtikten ve hayat normale döndükten sonra daha da ilginç hale geliyor. İçindeki o küçük şımarık kız nasıl da evrim geçirip gerçek bir kadına dönüşüyor zaman içinde.. Şaşırıp kalıyorsun.
Hele bir de aranıza ikinizden bir parça katılmışsa...O zaman işte yaşanan her dakika BİR ÖMRE BEDEL oluyor...
Yani ben diyorum ki, KORKMAYIN EVLENİN KIZLAR! Evli olanlar da, gidin eşinize bir öpücük verin hadi bakalım.
2 yorum:
Bu yazı benim için çok iyi oldu gerçekten.. Ben yürütemem gibi hissediyorum, aileden ayrılmak bana çok ağır gelir, herkeseöyle belki ama ben kaldıramam mı acaba diye aklıma gelir sanki evlilik benim üstüme bir kaç beden büyük gelecekmişte üstümden düşecekmiş gibi.. bir yandan da istiyorum.. Evlenin diyorsun yani :))
:) Her genç kızın tahminimce korkuları ve endişeleri aynıdır.Evlilik konusunda,ben kendimden örnek vermem gerekirse 28 yaşında evlenmeme ragmen ailemden ayrı yaşamaya ancak kızıma hamileliğimin 7.ayında alıştım.Evlat sahibi olduğunda anlıyorsun büyüdüğünü ve kurduğun hayatın sana ait olduğunu.Burda tek ihtiyacın olan anlayışlı bir eş.Buna sahipsen gerisi kolay :).Şimdiden bir ömür boyu mutluluklar...
Yorum Gönder